Gemilerde Çalışan Personelin Sosyal Güvenlikleri
Gerek Türk Ticaret Kanunu’na, gerekse Deniz İş Kanunu’na göre deniz ve göllerde yolcu ve yük nakleden, kurtarma, arama, sondaj, söndürme, temizleme gibi işleri yapan ve genel olarak tekne denilen (Gemi, yat, motor, römorkör, vinç, mavna, şat, kayık gibi) işyerlerinde hizmet akdine dayanılarak çalıştırılan kişiler “gemi adamı” ismini almaktadır.
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre gemisini deniz ticaretinde kullanan gemi sahibine “donatan”, gemiyi sevk ve idare eden kişiye “kaptan” denilmektedir.
5510 sayılı Kanun karşısında, sahibi bulunduğu gemide hizmet akdiyle gemi adamı (yani sigortalı) çalıştıran donatan “işveren” sayılacaktır. Donatan, gemisini işletilmek üzere başkasına kiralamışsa gemiyi işleten yani yanında sigortalı çalıştıran kişi işveren olacaktır. Her iki halde de kaptan işveren vekili durumundadır ve işverenle arasında hizmet akdi ilişkisi olduğundan sigortalı olması gerekmektedir.
Karasularımızda ve uluslararası sularda Türk bayraklı gemilerde çalışan gemi adamları, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında zorunlu sigortalı olmaktadırlar.
Yabancı bayraklı gemiler Kanun hükmüne göre ülkemizde kurulu işyeri niteliğinde bulunmadığından, sözü geçen işyerlerinde çalışan kimselerin Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmalarına imkân bulunmamaktadır.
Türk limanlarına kayıtlı gemilerde çalıştırılan sigortalılar (gemi adamları) bakımından bağlı oldukları liman dikkate alınmak suretiyle işyeri dosyası tescil edilerek sosyal sigorta işlemleri bu dosya üzerinden yerine getirilmektedir.
Sosyal sigorta yükümlülükleri ve hakları bakımından, ikili sosyal güvenlik anlaşma hükümleri saklı kalmak kaydıyla, gemi adamının (gemide çalışan sigortalının) Türk vatandaşı ya da başka bir ülkenin vatandaşı olması uygulama açısından farklılık göstermemektedir.
Ancak, geminin Türk bandıralı olmaması, yani başka bir ifade ile geminin Türk limanlarına kayıtlı olmaması halinde, gemideki çalışma yabancı ülke ya da daha doğru deyişle geminin kayıtlı olduğu ülkede geçmiş gibi değerlendirileceğinden, bu durumda çalışanların da sosyal güvenlik yönünden geminin bağlı olduğu ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaları gerekmektedir.
Öte yandan, yabancı ülke bandıralında iken, geminin el değiştirmesi gibi nedenlerle Türk bayrağını çekme hakkını yabancı ülkede bulunduğu sırada elde etmiş olması halinde, gemi sahibinin talebi ile gemi tasdiknamesi yerine geçmek üzere bayrak şahadetnamesi düzenlenebilmektedir.
Bayrak şahadetnamesi, gemi henüz Türkiye’ye gelmemiş olmasına rağmen yani başka bir ülke de iken, gemi malikinin veya maliklerden birinin talebi üzerine mahalli veya en yakın Türk konsolosluğuna müracaat edilmek suretiyle Türk bandırası çekilmek istenildiğinin ve bağlı bulunacağı limanın (müstakbel bağlama limanı) bildirilmesi üzerine düzenlenmesi ile gemi Türkiye’ye gelmeden, bayrak şahadetnamesi ile birlikte Türk gemi siciline kaydedilmektedir.
Dolayısıyla gemi Türkiye limanlarına kayıtlı hale geldiğinden gemide çalışanlar da ister Türk ister yabancı uyruklu olsunlar (ikili sosyal güvenlik sözleşmesi yapılan yabancı ülke vatandaşlarının sosyal güvenlik sözleşme hükümlerindeki hakları saklı kalmak kaydıyla) Türk sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaktadırlar.
Diğer taraftan, ülke karasularında olup yabancı bandıralı gemilerde çalışanlar için ülke karasularında yani ülkede bulunma durumunun süresinin Türk sosyal güvenlik mevzuatının uygulanmasını gerektiren yasal bir sınırlamaya tabi olmaması, yani Türk karasularında bulunan yabancı bandıralı gemilerde çalıştırılanlar için ülkede bir işyeri tescili olmadığı dolayısıyla Türk sosyal güvenlik mevzuatına zorunlu olarak tabi olma bakımından azami bir sürenin ( üç ay gibi) bulunmaması nedeniyle, bu gemilerde çalışanlar bakımından gemi fiilen Türk karasularında olsa dahi Türk gemi siciline kayıt edilmediği sürece çalışmış olduğu geminin bağlı bulunduğu limanın ülke mevzuatına tabi tutularak sosyal güvenliklerinin sağlanması gerekmektedir.
Türkiye ile ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış bulunan ülkelerin tekne ve gemilerinde çalışan Türk vatandaşlarının sosyal güvenlik ile ilgili hakları için akit ülke ile yapılan sosyal güvenlik sözleşme hükümlerine göre işlem yapılması gerekmektedir.
Türkiye ile arasında ikili sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerin limanlarına kayıtlı gemilerin işletmesini devralan ya da bu gemilerde işin bir bölümünü üstlenen Türk işverenlerce çalıştırılan Türk işçilerinin sosyal güvenlikleri Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında sağlanacaktır. Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 5510 sayılı Kanunun 50 nci maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz. Bu kapsamda yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır.)
Örneğin; …….. ünvanlı yabancı şirkete ait Panama bayraklı ……….. isimli yük ve yolcu gemisinin Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı olmaması ve yabancı bandralı olması nedeniyle işveren sayılması mümkün değildir. Ancak bu gemide çalıştırılacak sigortalıların ……… ünvanlı Türk işveren ile yapılan hizmet kiralama sözleşmesi kapsamında çalıştırılacakları, çalıştırılacak sigortalıların akdedilen sözleşme gereğince …….. ünvanlı Türk işverenin Türkiye Cumhuriyeti Kanunları çerçevesinde her türlü yasal haklarından sorumlu olduğu ve istihdam edilecek işçiler için ………... yabancı şirketine fatura kesileceği dikkate alındığında ……….Türk işvereni asıl işveren olarak değerlendirilerek bu işyeri adına işyeri tescili yapılacaktır. Anılan şirketçe gemi personelinin anılan gemide çalışacak olmalarına ilişkin olarak Türk İşverenin, 5510 sayılı Kanun gereğince tüm bildirim ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir.
Limanlarımızda Türk bayraklı veya yabancı bayraklı tekne ve gemilere yükleme, boşaltma vb. işlerde çalışan gerek Türk vatandaşı gerekse yabancı uyruklu kimselerin Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki bildirimleri, liman adına kayıtlı işyeri veya taşeron şirketlerce yapılacaktır.
Türkiye’de ikamet edip, ülkemiz karasularında ya da uluslararası karasularda yabancı bir ülke limanına kayıtlı, yabancı bayraklı bir gemide (Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelere bağlı) çalışan gemi adamları, 5510 sayılı Kanun gereği zorunlu sigorta kapsamında olmadığından, bu kişilerden isteğe bağlı sigortalı olma şartlarını taşıyanlar, (Türkiye'de ikamet etmek, 5510 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak, kendi sigortalılığı nedeniyle tarafına aylık bağlanmamış olmak, 18 yaşı doldurmuş olmak) dilerlerse 5510 sayılı Kanunun 50. Maddesi gereği isteğe bağlı sigortalı olarak kendilerini tescil ettirebilirler. Bu sayede uzun vadeli sigorta kolları primi ve genel sağlık sigortası primi ödeyerek, malullük, yaşlılık, ölüm sigortası hükümlerinden ve sağlık hizmetlerinden faydalanabilirler.