4857
sayılı İş Kanunu’nun 92/3.fıkrası uyarınca, İş Müfettişi tarafından tutulan
tutanaklar ile düzenlenen raporların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı
30 gün içinde yetkili iş mahkemesinde itiraz hakkı mevcut olup ,bu kapsamda açılan
davalarda ayrı bir hukuki yarar şartı aranmaz.
İşçi
şikayeti veya raporlara karşı dava, sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlık
aleyhine açılabilir. Tespite dair hakkın ilgilendirdiği işçilerin davaya dahili
gerekmez.
İşçinin
şikayeti üzerine o işçinin haklarının miktar olarak açık biçimde belirlendiği
hallerde ise işveren tarafından açılabilecek itiraz davasının, Bakanlık yanında
işçiye de yöneltilmesi gerekir. (Y.9.HD.T.01.02.2021,E.2020/3705,K.2021/29944)
İş Kanununa göre daha önce aynı işyerinde işçi olarak çalışmış kişilerle asıl işveren alt işveren(taşeron) ilişkisi kurulamamaktadır. Ancak bu uygulama tüzel kişi ortaklarını kapsamamaktadır. Dolayısı ile daha önce çalışılan firmanın taşıma işinin yapılması mümkündür.
İş Kanunun İstisnalar başlıklı 4. Maddesine göre, hava taşıma işlerinde İş Kanunu hükümleri uygulanmamaktadır. Hava taşıma işlerinde çalışanlar hakkında Borçlar Kanunu hükümleri uygulanmaktadır; hava taşıma işlerinde çalışanların İş Kanunu hükümlerinden yararlanmaları, iş sözleşmelerinde ya da toplu iş sözleşmelerinde buna dair özel hüküm olmadıkça mümkün değildir. İş Kanununa göre havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işler ise İş Kanunu hükümlerine tabidir.
İhale yoluyla alt işverenlerin değişmesi halinde işçilerin özlük hakları bakımından her işverenin yanında geçen hizmet sürelerinden ilgili alt işverenin sorumlu oldukları ancak Yargıtay kararlarına göre hizmetin tamamından son işverenin sorumlu olacağı ve kıdem tazminatı bakımından diğer alt işverenlere rücu edeceği açıklanmaktadır. İşyerinin devir yoluyla intikal etmesi halinde yeni işverenin işçinin özlük haklarından sorumlu olacağı ancak kıdem tazminatı bakımından her işverenin çalıştırdığı süreler kadar sorumlu olacağı belirtilmektedir.
İşten ayrılan işçiye, işveren tarafından işinin çeşidinin ne olduğunu ve süresini gösteren bir belge verilir. Belgenin vaktinde verilmemesinden veya belgede doğru olmayan bilgiler bulunmasından zarar gören işçi veyahut işçiyi işine alan yeni işveren eski işverenden tazminat isteyebilir.
20-100 arası işçi çalışan işyerlerinde 10 işçi,101-300 arası işçi çalışan işyerlerinde % 10 oranında işçi, 301’den fazla işçi çalışan işyerlerinde 30 işçi çıkarılırsa toplu işçi çıkarma kabul edilir.
Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne başvurulabilir.
Öncelikle işten çıkarılacak işçilerin İş Kanununun 17. maddesine göre çıkarılması gerekir. İşyerinden çıkarılacak işçi sayısının toplam işçi sayısına oranının kanunda belirtilen oranlarda olması gerekir. İşyerinde çıkarılacak işçi sayısının en az otuz gün önceden bir yazı ile, işyeri sendika temsilcilerine, ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bildirilmesi gerekir. Yapılacak bildirimde, işçi çıkarmanın sebepleri, bundan etkilenecek işçi sayısı ve grupları ile işe son verme işlemlerinin hangi zaman diliminde gerçekleşeceğine ilişkin bilgilerin bulunması zorunludur.
Mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmaları hakkında, işten çıkarma bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa, toplu işçi çıkarmaya ilişkin hükümler uygulanmaz.
Otuz günlük zaman dilimi içerisinde işten çıkartılan işçi sayısı, kanunda belirtilen oranlara ulaşıyorsa toplu işten çıkarma sayılır
İşyerinin bütünüyle kapatılarak kesin ve devamlı suretle faaliyete son verilmesi halinde, işveren sadece durumu en az otuz gün önceden ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bildirmek ve işyerinde ilan etmekle yükümlüdür. Bu durumda toplu çıkarma sayılır.
İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, İş Kanunu ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorundadır.
Herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır.
Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır. Çalıştırılan engelli işçiler, toplam işçi sayısının hesabında dikkate alınmaz. Özel güvenlik şirketleri ile kurumların kendi ihtiyacı için kurduğu güvenlik birimlerinde güvenlik elemanı olarak çalışan işçiler engelli işçi sayısının tespitinde dikkate alınmaz.
İş Kanununda zorunlu emeklilik ve yaş haddinden emeklilik gibi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, işçinin sağlık durumunun çalışmaya elverişli olmadığının doktor raporu ile tespit edilmesi halinde işveren işçiyi işten çıkartabilir.
Yüzde üç.
50'den fazla işçi çalıştırdıkları için İş Kanunu kapsamında bulunan tarım işletmelerinde çalışan ticaret ve sanayi işçileri de İş Kanunundan yararlanmaktadır. 50’den az işçi (50 dahil) çalıştıran tarım işletmeleri İş Kanunu kapsamı dışında olmalarına karşın, eğer bu işyerinde tarım dışı alanda çalışan işçi var ise işyeri bu işçilerden dolayı İş Kanunu kapsamında olacak ve bu işçilere İş Kanununun hükümleri uygulanacaktır.
Havacılığın yer tesislerinde çalışanlar İş Kanununa tabidirler.
İşveren işyerini bildirmek zorundadır. İşveren bildirimi, İş Kanunu gereği Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bir ay içerisinde yapmak zorundadır. Ancak; 21.07.2009 Tarih 27295 Resmi Gazete sayılı ''Sosyal Güvenlik Kurumuna Sigortalı ve İşyeri Bildirimlerinin Bazı Kurumlara Yapılması Gereken Bildirimler Yerine Geçmesine Dair Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'' gereği Sosyal Güvenlik Kurumuna e-sigorta yoluyla yapacağı işyeri bildirimi 4857 sayılı İş Kanunundaki işyeri bildirimi yerine geçer.