Tahsis talebinde bulunan
sigortalılarının talep tarihi itibariyle Kanunda öngörülen aylık bağlama
koşullarını yerine getirip getirmediklerine bakılarak aylık bağlama işlemleri gerçekleştirilmekte,
bu koşulların oluşmadığının daha sonra tespit edilmesi halinde ise, sigortalıya
ödenen aylıklar başlangıç tarihi itibariyle iptal edilerek yersiz ödenen
aylıkların tahsili yoluna gidilmektedir. Bu sigortalıların yeniden aylık
bağlanması talebinde bulunmaları halinde, aylığa hak kazanma koşullarının
oluşması koşuluyla, aylık bağlanması talep tarihlerini takip eden ay başından
itibaren aylıkları tekrar bağlanmaktadır.
Söz konusu uygulamanın
gerekçesi ise, yaşlılık aylığının bağlanabilmesi için 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun mülga 62. Maddesindeki “sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan
sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu
isteğinden sonraki ay başından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır.” hükmüdür.
Anayasa mahkemesinin
14/1/2021 tarihli,2019/104 Esas, 2021/3 sayılı Kararı ile yukarıda belirtilen hüküm
iptal edilmiş ve karar 3/3/2021 tarihli, 31412 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Ancak 506 sayılı Kanunun
mülga 62.maddesindeki bahse konu hüküm 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunun 1/10/2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olan ilgili
maddelerine taşınmış ve kanunun 106. Maddesi ile 506 sayılı kanunun mülga
olmayan maddeleri hariç diğer maddeleri mülga olmuştur. Dolayısıyla anayasa
mahkemesinin iptal kararı 5510 sayılı kanunun yaşlılık aylığının bağlanmasına
ilişkin hükmünü yürürlükten kaldırmamıştır.
Halen 5510 sayılı Kanun uyarınca yaşlılık
aylığından yararlanabilmek için kanunun 28. Maddesi gereğince 4/a kapsamındaki
sigortalılığın sona ermiş olması yani işten çıkmış ve diğer şartların yerine
getirmiş olunması gerekmekte, dolayısıyla bu şartların yerine getirilmesinden
sonra yaşlılık aylığı talebinde bulunulması halinde talep tarihini takip eden
ay başından itibaren yaşlılık aylığı bağlanmaktadır.
Anayasa mahkemesinin iptal
kararından sonra Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca uygulamaya ilişkin
10/3/2021 tarihli, 2021-5 sayılı genelge yayınlanmıştır.
Uygulamanın usul ve esasının
yer aldığı söz konusu genelgede; Anayasa
Mahkemesinin kararı ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga olmadan
önceki 62.maddesi hükmünün iptal edilmiş
olması nedeniyle, uygulamanın 1/10/2008
tarihinden önceki süre için geçerli olacağı, yani tahsis talebinde bulunan
sigortalıların, bu koşulların oluşmadığının daha sonra tespit edilmesi halinde
sigortalıya ödenen aylıklar iptal edilerek yersiz ödenmiş olan aylıkların tahsili yoluna gidilmeyecek,
yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilecektir.
1/10/2008 tarihinden itibaren
ise uygulama süre geldiği üzere yürütülecek, yani çalışmış olduğu işyerinden
ayrılmış olma şartı diğer şartlarla birlikte aranacaktır.
Burada uygulamaya ilişkin
yayınlanmış olan genelgede yer almamış ve cevaplandırılması gereken aşağıdaki
soruların cevaplandırılması gerekmektedir.
- Davanın açıldığı
tarih itibariyle zaten söz konusu madde 5510 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine
taşınmış ve 62. Madde mülga olmuş olduğundan, davanın neden açılmış olduğu da
anlaşılamamıştır. Anayasa mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bugün
itibariyle uygulanabilmesi, ancak 506 sayılı Kanuna göre emekli aylığı
bağlanmasına rağmen işten ayrılma hükmüne uyulmadığının tespiti halinde mümkün
olup, 1/10/2008 tarihinden sonrasında emekli olacak 4/a sigortalılarını
ilgilendirecek herhangi bir husus bulunmamaktadır. Dolayısıyla 5510 sayılı
kanunun yürürlüğe girmiş olduğu tarihten sonra emekli olacak sigortalılar için
yine işten ayrılmış olma yükümlülüğü aranmaktadır.
-Diğer taraftan
Anayasa Mahkemesi kararı üzerine kararın geriye yürümeyeceği ilkesi dikkate
alınarak emekli maaşı kesilmiş ve ödenmiş olan emekli aylıkları kurumca geri
alınmış olan sigortalılar için iade hakkını doğurmamaktadır.
- Anayasa
Mahkemesinin kararının uygulanmasında 506 sayılı Kanununa göre emekli olmuş
ancak işten çıkışı yapılmamış olan ve bütün sigorta kollarından çalışmaya devam
eden, bir taraftan da emekli aylığını
alan sigortalılar için artık talep tarihinde işten çıkış şartı aranmadığından
talep dilekçesinin kurum kayıtlarına girdiği tarihi takip eden gün itibariyle
sigortalı sosyal güvenlik destek primine tabi tutulacak olup, işlemin Kurum tarafından resen yapılıp
yapılmayacağı da genelgede açıklanmamıştır. Ayrıca bu durumda sigortalı işe
giriş bildirgesi verilmemiş olması nedeniyle idari para cezası uygulanması
gerektiğinden uygulanacak olan idari para cezası hakkında da genelgede açıklama
yer almamıştır.
-Yine SGK’ nın
bilgisayar sisteminde emeklilik talebinde bulunup ertesi gün çalışmaya
başlayanlar için SGDP tercihini sistem kabul etmemekte, yine bütün sigorta
kollarından girilmesinden sonra aynı gün belge SGDP’ ye dönüştürülmektedir. Bu
hususun da değerlendirilerek sorunun giderilmesi gerekmektedir.