FAZLA ÇALIŞMA HESABINDA ÇALIŞILAN VE
ÇALIŞILMAYAN GENEL TATİL GÜNLERİ
4857 sayılı İş Kanununun 41. Maddesinde fazla
çalışmanın tanımı yapılmış ve haftalık toplam 45 saati aşan çalışma süreleri
“fazla çalışma” olarak kabul edilmiştir. Kural olarak çalışma süresi, işçinin
işyerinde fiili çalışma süresini kapsamaktadır. İş Kanunu’nun 66. Maddesi hükmü
de dikkate alındığında, çalışma süresinin yalnızca işçinin işinin başında
geçirdiği süre ile sınırlı olmayıp, işverenin otoritesi altında
geçirdiği süreleri de kapsadığı ortaya çıkmaktadır. Bu süreler
farazi çalışma süreleri olarak adlandırılmaktadır.
FAZLA ÇALIŞMA VE HAFTALIK İŞ SÜRESİ
KAVRAMI
İş Kanunu’nun 41. maddesinde, ülkenin genel yararları
yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma
yapılabileceği belirtildikten sonra , Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde
haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olarak tanımlanmıştır.
Kanunda öngörülmüş bulunan bu çalışma süresi esas
itibariyle fiili çalışma süresidir. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 63. Maddesi
uyarınca çıkarılan “İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 3.
maddesinde çalışma süresi, “İşçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süre” olarak
tanımlanmış ve maddenin devamında “ İş Kanunu’nun 66. Maddesinin birinci
fıkrasında yazılı süreler de çalıma süresinden sayılır.” denilmiştir. Buna
göre, çalışma süresi işçinin işin başında geçirdiği süre ile 4857 Sayılı İş
Kanunu’nun 66. Maddesinde yer alan farazi çalışma sürelerinin toplamından
oluşmaktadır. Dolayısıyla işçinin fazla çalışma süresi hesaplanırken fiili ve
farazi çalışma süreleri toplamı esas alınacaktır.
FARAZİ ÇALIŞMA SÜRELERİ
Çalışma süresi, bir işçinin çalıştırıldığı işte
geçirdiği fili çalışma süreleri ve fiilen çalışılmayan ancak
çalışılmış gibi sayılan (farazi çalışma süreleri) toplamından oluşmaktadır.
Günlük çalışma süresinin fiili çalışma yapılmayan
kısmını ifade eden “farazi çalıma süreleri” 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 66.
Maddesinde sayılmıştır.
Buna göre, işçinin günlük çalışma sürelerinden sayılan
haller şunlardır:
a) Madenlerde, taş ocaklarında yahut her ne şekilde
olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara,
dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden
çıkmaları için gereken süreler.
b) İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka
bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.
c) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde
bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleterek boş geçirdiği
süreler.
d) İşçinin işveren tarafından başka bir yere
gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi
bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.
e) Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt
vermeleri için belirtilecek süreler.
f) Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması,
korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir
mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her
türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri
esnasında geçen süreler.
“Çalışma süresi kural olarak fiili çalışmayı esas alan
bir süre olup fazla çalışmanın tespitinde işçinin çalıştığı süreler
hesaplanırken fiilen çalıştığı süreler ile çalışılmamış olmakla birlikte, kanun
veya sözleşme ile çalışma süresinden sayılan süreler de birlikte
değerlendirilirler.”[1]
ÇALIŞMA SÜRESİNDEN SAYILMAYAN HALLER
4857 Sayılı İş Kanunu’na göre, çalışma süresinden sayılmayan haller şunlardır:
a) 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 68. Maddesinde belirtilen
“ara dinlenmesi süreleri”,
b)4857 Sayılı İş Kanunu’nun 66. Maddesinin son fıkrası
uyarınca, “işin niteliğinden doğmayıp da işveren tarafından sırf sosyal yardım
amacıyla işyerine götürülüp getirilme esnasında araçlarda geçen süreler çalışma
süresinden sayılmaz.”
Bu hüküm nispi emredici bir niteliktedir. İş
sözleşmesinin tarafları anlaşarak, araçta geçen sürenin çalışma süresinden
sayılmasına karar verebilirler.
c) 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 46. Maddesinde düzenlenmiş olan, “Hafta Tatili Ücretine Hak Kazanma Açısından Çalışılmış Gibi sayılan Süreler”.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesinde sayılan haller işçinin sadece hafta tatili ücretine hak kazanması için hesaba katılması gereken süreler olup, aynı kanunun 66. Maddesi anlamında farazi çalışma süresi sayılmazlar.
“ Şu halde bu düzenlemenin amacı, hafta tatili ücretine hak kazanma açısından işçinin izinli sayıldığı bazı sürelerin çalışılmış gibi sayılarak onun hafta tatilinden mahrum kalmasını engellemektir.”[2]
Yukarıda söz edilen süreler, işçinin fazla çalışmalarının hesaplanmasında göz önünde tutulmayacaklardır.
FAZLA ÇALIŞMA SÜRESİ HESABINDA ÇALIŞILAN VE ÇALIŞILMAYAN GENEL TATİL GÜNLERİ
İş Kanunu’nun 44. maddesi göre, “Ulusal Bayram ve
genel tatil günlerinde işyerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi
veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmede hüküm bulunmaması halinde
söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir…”
İş Kanunu’nun “genel tatil ücreti” başlığı ile düzenlenen 47. Maddesinde , “Bu kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücret ödenir.” denilmektedir.
Fazla çalışmanın hesabında çalışılmayan bayram günlerinin dışlanılmasına, çalışılan bayram günlerinin 7,5 saati genel tatil ücreti içinde hesaplandığından, 7,5 saati aşan kısımların fazla çalışma ücreti hesabında dikkate alınması gerekmektedir.
Buna göre,
1) Çalışılmayan genel tatil günlerinin haftalık
çalışma süresine dahil edilmemesi gerekmektedir. Örneğin 2021 yılı 1
Ocak genel tatil günü cuma gününe denk gelmiştir. İşçinin çalışmayarak
tatil yapması halinde ve işyerinde haftalık çalışma
süresinin haftanın 6 işgünü 7,5 saat ve toplam 45 saat olduğu
varsayıldığında, bu genel tatil gününe ilişkin olarak 7,5 saatlik
çalışılmayan süre haftalık çalışma süresine dahil edilmeyecektir.
Yani işçi ilgili haftada fiilen 37,5 saat çalışmış olarak kabul edilecektir.
Genel tatil gününe ilişkin olarak 7,5 saatlik çalışılmayan süre hafta tatili
ücretine hak kazanma açısından göz önünde bulundurulacak, buna karşın fazla
çalışma süresi hesabında dikkate alınmayacaktır. İşçinin ilgili
haftada fazla çalışmaya hak kazanması; “hafta tatili günü” ve “çalışılmayan
genel tatil günü” dışındaki diğer günlerde yaptığı fiili
ve farazi çalışma sürelerinin 45 saatin üzerinde
gerçekleşmesi halinde söz konusu olacaktır.
2) İşçinin genel tatil gününde çalışması durumunda
ise, örneğimizde olduğu gibi 1 Ocak tarihindeki çalışması için
kendisine kanunun 47. Maddesine göre ilave bir günlük ücret daha
tahakkuk ettirilecek, ilgili genel tatil günündeki çalışması 7,5
saatin üzerinde gerçekleşmesi durumunda 7,5 saati aşan kısım için işverenlik
tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca saat ücretinin %50
artırılması suretiyle ayrıca fazla çalışma ücreti ödenecektir.
Örneğin bu genel tatil gününde işçinin toplam olarak 9 saat çalıştığı
varsayıldığında, işçiye 1,5 saatlik fazla çalışma süresi için saat ücretinin
%50 artırılması suretiyle bulunacak rakam üzerinden fazla çalışma
ücreti ödenmesi gerekecektir.
[1] Sicil Dergisi,
Haziran 2010, Doç. Dr. Murat ŞEN, Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günlerine
Rastlayan Haftalarda Fazla Çalışma, s. 14.
[2] ŞEN. agm, s.16